Grip, Influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır.
Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp
hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi
kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar
varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bu kadar ciddi tablolar yol
açan grip, halk arasında çok sık olarak soğuk algınlığı ile
karşılaştırılmaktadır.
Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden, hafif
kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini
gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen
bir hastalıktır ve grip ile kesinlikle karşılaştırılmamalıdır.
GRİP NASIL BULAŞIR?
Gribe yol açan Influenza virüsü çok
kolay ve hızlı bulaşır. Başlıca bulaşma yoları, öksürük ve hapşırık ile
etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile
direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas
etmiş eşyalar ile bulaşmadır.
GRİP HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Grip hastalığının tedavisi, ortaya çıkan
belirtilerin tedavisi şeklindedir. Ateşin düşürülmesi, burun
akıntısının giderilmesi, halsizlik ve kırgınlığın giderilmesi şeklinde
tedavi düzenlenir ve yatak istirahatı önerilir.
GRİPTEN KORUNMA
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut
direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu nedenle mevsim
özelliklerine uygun giyilmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze
tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından
kaçınılmalıdır.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Dünya Sağlık Örgütü,TC. Sağlık Bakanlığı
tarafından, çeşitli gruplar gribin olumsuz etkileri açısından risk
grubu olarak tanımlanmaktadır. Sağlık otoriteleri, aşağıdaki gruba giren
kişilerin her yıl aşılanmasını "mutlak" önermektedir.
Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler:
- 65 yaşından büyük kişiler
- Şeker hastaları (diyabet)
- Astım hastaları
- Kronik akciğer hastaları (Bronşit v.b)
- Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları)
- Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler ( kronik kan hastalığı- hemoglobinopati- olanlar, kanser hastalığı, immunsupresif kullananlar)
- Huzurevi, bakımevi v.b ortamlarda yaşayanlar
Bazı kişilerin grip aşısı olmaması gerekir. Bunlar:
- 6 aydan küçük bebekler
- Yumurtaya karşı anafilaktik tarzda alerjisi olanlar (yumurta yediğinde alerjik şoka girenler)
- Hamileliğin ilk 3 ayı içinde olan bayanlar (ancak doktor tarafından kesin gerekli olduğu tespit edilirse grip aşısı olabilirler)
Grip aşısı Dünya Sağlık Örgütü'nün
koordinasyonu ile bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin
belirlenmesi sonucu geliştirilmekte ve aşının tipi de bu uygulamaya
bağlı olarak her yıl değişmektedir. Grip aşısı, vücutta 1-2 hafta içinde
koruyucu düzeye erişir. Eğer aşı, içerdiği virüs tgipleri, salgınlara
neden olan virüs tipine benzerse, sağlıklı erişkinlerde yaklaşık %70
oranında etkilidir. Yukarıda saydığımız riskli grupta ise, hastalıktan
korunma oranı %50'ye düşmektedir.
Bu nedenden dolayı Grip Aşısı bütün
dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece risk taşıyan kişiler ve
temaslıları için önerilmektedir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder