Mermer Yontucusu (Okumaya değer)
Zamanın birinde dağda, kızgın güneşin altında, mermer taşlarını yontmaktan bezmiş bir mermer yontucusu yaşamaktadır.
“Bu hayattan bıktım artık. Yontmak! Devamlı mermer yontmak… öldüm artık! Üstelik bir de bu güneş, hep bu yakıcı güneş! AH! Onun yerinde olmayı ne kadar çok isterdim, orada yükseklerde her şeye hakim olacaktım, ışınlarımla etrafı aydınlatacaktım.” diye söylenir durur yontucu.
Bir mucize eseri olarak dileği kabul olunur ve yontucu o an güneş olur.
Dileği kabul edildiği için çok mutludur. Fakat tam ışınlarını etrafa yaymaya hazırlandığı sırada ışınlarının bulutlar tarafından engellendiğini fark eder.
“Basit bulutlar benim ışınlarımı kesecek kadar kuvvetli olduklarına göre benim güneş olmam neye yarar!” diye isyan eder.
“Madem ki bulutlar güneşten daha kudretli, bulut olmayı tercih ederim.”
O zaman hemen bulut olur.
Dünyanın üzerinde uçuşmaya başlar, oradan oraya koşuşur, yağmur yağdırır fakat birdenbire rüzgar çıkar ve bulutları dağıtır.
“Ah, rüzgar geldi ve beni dağıttı, demek ki en kuvvetlisi o öyleyse ben rüzgar olmak istiyorum.” diye karar verir.
Ve dünyanın üzerinde eser durur, fırtınalar estirir, tayfunlar meydana getirir. Fakat birdenbire önünde kocaman bir duvarın ona mani olduğunu görür. Çok yüksek ve çok sağlam bir duvar. Bu bir dağdır.
“Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim rüzgar olmam neye yarar.” der.
O zaman dağ olur.
Ve o anda, bir şeyin O’na durmadan vurduğunu hisseder. Kendinden daha güçlü olan şeyin, O’nu içinden oyan şeyin... Bu... küçük bir mermer yontucusudur!
Her Gün Yeni Bir Bilgi
4 Eylül 2013 Çarşamba
Bir Paket Kurabiye ve Önyargılarımız
(Önyargı üzerine müthiş bir hikaye)
Büyük bir hava meydanının bekleme salonunda, genç bir kadın uçağına binmek üzere bekliyordu. Uçağın hareketine saatler olduğu için zaman geçirmek için bir kitap ve bir paket küçük kurabiye satın aldı.
Dinlenmek ve kitabını okumak için vip salonunda bir koltuğa yerleşti. Kurabiye paketinin durduğu sehpanın yanındaki koltuğa bir adam oturdu; dergisini açıp okumaya başladı.
Genç kadın ilk kurabiyesini aldı. Adam da bir tane aldı. Bayan çok rahatsız hissetti kendisini ve:
“Sinir bir şey! Havamda olsaydım bu cüretinden dolayı ona haddini bildirirdim!”diye düşündü.
Bayan bir kurabiye alıyor, adam da bir tane alıyordu. Çıldıracak gibiydi bayan ama olay çıkarmak istemiyordu.
Nihayet son kurabiye kalınca kadın: “Bu küstah adam şimdi ne yapacak?” diye düşündü.
Adam son kurabiyeyi aldı; onu ikiye böldü ve bir parçayı kadına verdi.
Aaaa! Bu kadarı da fazla! Çok öfkelenmişti şimdi! Kadın sinir içinde kitabını ve diğer şeylerini alıp bir fırtına gibi giriş salonuna oradan da uçağın içine yöneldi.
Uçaktaki koltuğuna oturdu. Gözlüğünü almak için çantasını açtı. Ne görsün? Kurabiye paketi açılmamış olarak orada duruyordu.
Çok utandı. Çok büyük bir yanlış yaptığını anladı. Kurabiyelerinin paketini açmadan çantasına koyduğunu unutmuştu.
Adam kendi kurabiyelerini, hiç sinirlenmeden, yüksünmeden kadınla paylaşmıştı,
Kadın kurabiyelerinin paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti. Ve şimdi bu durumu açıklama şansı yoktu. Özür dileme olanağı da kalmamıştı.
Telafi edemeyeceğiniz dört durum vardır.
Taş atıldıktan sonra!
Söz ağızdan çıktıktan sonra!
Fırsat kaçtıktan sonra!
Zaman geçtikten sonra!
(Önyargı üzerine müthiş bir hikaye)
Büyük bir hava meydanının bekleme salonunda, genç bir kadın uçağına binmek üzere bekliyordu. Uçağın hareketine saatler olduğu için zaman geçirmek için bir kitap ve bir paket küçük kurabiye satın aldı.
Dinlenmek ve kitabını okumak için vip salonunda bir koltuğa yerleşti. Kurabiye paketinin durduğu sehpanın yanındaki koltuğa bir adam oturdu; dergisini açıp okumaya başladı.
Genç kadın ilk kurabiyesini aldı. Adam da bir tane aldı. Bayan çok rahatsız hissetti kendisini ve:
“Sinir bir şey! Havamda olsaydım bu cüretinden dolayı ona haddini bildirirdim!”diye düşündü.
Bayan bir kurabiye alıyor, adam da bir tane alıyordu. Çıldıracak gibiydi bayan ama olay çıkarmak istemiyordu.
Nihayet son kurabiye kalınca kadın: “Bu küstah adam şimdi ne yapacak?” diye düşündü.
Adam son kurabiyeyi aldı; onu ikiye böldü ve bir parçayı kadına verdi.
Aaaa! Bu kadarı da fazla! Çok öfkelenmişti şimdi! Kadın sinir içinde kitabını ve diğer şeylerini alıp bir fırtına gibi giriş salonuna oradan da uçağın içine yöneldi.
Uçaktaki koltuğuna oturdu. Gözlüğünü almak için çantasını açtı. Ne görsün? Kurabiye paketi açılmamış olarak orada duruyordu.
Çok utandı. Çok büyük bir yanlış yaptığını anladı. Kurabiyelerinin paketini açmadan çantasına koyduğunu unutmuştu.
Adam kendi kurabiyelerini, hiç sinirlenmeden, yüksünmeden kadınla paylaşmıştı,
Kadın kurabiyelerinin paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti. Ve şimdi bu durumu açıklama şansı yoktu. Özür dileme olanağı da kalmamıştı.
Telafi edemeyeceğiniz dört durum vardır.
Taş atıldıktan sonra!
Söz ağızdan çıktıktan sonra!
Fırsat kaçtıktan sonra!
Zaman geçtikten sonra!
27 Haziran 2013 Perşembe
İlginç Bilgiler!
- Kolombiya'da gece sakın kırmızı ışıkta durmayın. Soyulursunuz.
- Hindistan'da sokakta tuvaletini yapanlara tepki göstermeyin. Yasaldır.
- Moğolistan'da Islık çalmayın. Kötü ruhları davet etmiş olursunuz.
- Japonya'da üç kişinin resmini çekmeyin. Şansınızı kapatır.
- Şili'de lokantada ellerinizi karnınızın üzerine koyun. Yoksa servis yapmazlar.
- Nepal'de ayak üzerinden atlamayın. Kötülüğü simgeler.
- Yunanistan'da sakın Türk kahvesi istemeyin. Türk kahvesinin adı bu ülkede Yunan kahvesidir
- Hindistan'da sokakta tuvaletini yapanlara tepki göstermeyin. Yasaldır.
- Moğolistan'da Islık çalmayın. Kötü ruhları davet etmiş olursunuz.
- Japonya'da üç kişinin resmini çekmeyin. Şansınızı kapatır.
- Şili'de lokantada ellerinizi karnınızın üzerine koyun. Yoksa servis yapmazlar.
- Nepal'de ayak üzerinden atlamayın. Kötülüğü simgeler.
- Yunanistan'da sakın Türk kahvesi istemeyin. Türk kahvesinin adı bu ülkede Yunan kahvesidir
İlginç Bilgiler!
- Tibet'te çay bardağını iki elinizle avuçlamazsanız saygısızlık etmiş olursunuz.
- Endonezya'da küçük çocukların başını okşamayın, yoksa zekaları gelişmez.
- ABD'de trafik polisi sizi durdurursa elleriniz direksiyon üzerinde put gibi bekleyin. Hareket ederseniz vurulabilirsiniz.
- Çin'de yere tükürmek serbesttir. Balgamın üzerine basmak yasaktır.
- Endonezya'da küçük çocukların başını okşamayın, yoksa zekaları gelişmez.
- ABD'de trafik polisi sizi durdurursa elleriniz direksiyon üzerinde put gibi bekleyin. Hareket ederseniz vurulabilirsiniz.
- Çin'de yere tükürmek serbesttir. Balgamın üzerine basmak yasaktır.
İlginç Bilgiler!
- Rusya'da erkek erkeğe dudaktan öpmek sevgi ve saygıyı gösterir.
- ABD'de erkek erkeğe öpüşmeyin. Adiniz çıkar.
- Çin'de sakin kadeh kaldırırken ''Çin Çin'' demeyin. Erkeklik organı anlamına gelir.
- Bikini adalarında bikini giymek yasaktır.
- Bahama Adalarında çiçekli etek giymek koca arıyorum anlamına gelir.
- Japonya'da çatal, kaşık yerine kullanılan Çubukları tabağa çapraz koymak hakarettir.
- ABD'de erkek erkeğe öpüşmeyin. Adiniz çıkar.
- Çin'de sakin kadeh kaldırırken ''Çin Çin'' demeyin. Erkeklik organı anlamına gelir.
- Bikini adalarında bikini giymek yasaktır.
- Bahama Adalarında çiçekli etek giymek koca arıyorum anlamına gelir.
- Japonya'da çatal, kaşık yerine kullanılan Çubukları tabağa çapraz koymak hakarettir.
İlginç Bilgiler!
- Sumatra'da küçük çocukların resmini çekmek yasaktır. Dişlerinin gelişmesini önler inancı hakimdir.
- Avustralya'da yasiniz 65'in üzerindeyse geneleve girmek için sağlamdır raporu gerekir.
- Panama'da çok güzelseniz size yüzde 20'ye varan indirim yaparlar.
- Nijeryalılara sırtınızı kremletmeyin. Onlara göre beyazların derisi yoktur.
- Endonezya'da pazarlık sırasında satıcı parayı yere atarsa son fiyat anlamına gelir
- Avustralya'da yasiniz 65'in üzerindeyse geneleve girmek için sağlamdır raporu gerekir.
- Panama'da çok güzelseniz size yüzde 20'ye varan indirim yaparlar.
- Nijeryalılara sırtınızı kremletmeyin. Onlara göre beyazların derisi yoktur.
- Endonezya'da pazarlık sırasında satıcı parayı yere atarsa son fiyat anlamına gelir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)